17 Mayıs 2013 Cuma

Sanat ve moda harmanı: Erol Albayrak

Şu ana kadar yazmış olduğum yazılarda, ülkemiz dışında anılan moda tasarımcılarının, sanatı koleksiyonlarına yansıtmalarını ele aldım, ancak bu sefer ülkemizde, medeniyetin beşiği olarak kabul gören Anadolu'nun esintilerini, doğunun egzotikliğini tasarımları ile harmanlamış tasarımcıların belki de en başı çeken ismi Erol Albayrak'tan söz etmek istiyorum. 

Erol Albayrak'ın geçmişine göz attığımda, gerçekten günümüz ile geçmişin arasında güzel bağlantılar yakaladığını fark ettim, donanımlı bir yetişme süreci ile moda alanında adının sıkça övgü ile anılması en büyük hakkı diye düşünmeden edemiyor insan. Parıltılı geçmişinden ele alınacak çok şey olduğu için hangisinden  söz etsem diye düşünüyorum, sanırım 4 kez "Dünyanın En İyi Giysi Tasarımı Ödülü"nü almaya layık görüldüğünden bahsetsem ne demek istediğim anlaşılır. 

Ülkemizin moda adına yeni yeni atağa geçtiği son 10-15 yıldan bu güne özgünlüğünü kullanmayı seçmeyen, taklitçi başarıları kutlayan tasarımcıların yanında, Albayrak'ın tarihsel sürece karşı duyduğu ilgi ile ortaya çıkarmış olduğu tasarımları sadece moda alanında verilmiş eserler olarak nitelendirilmemeli. Bu düşünce ile yola çıkarak, Sanat Tarihi Araştırmaları için hazırlayacağım araştırmamı Albayrak'ın biyografisi ve tasarımları üzerine yapmayı planlayıp, kendisi ile iletişime geçtiğimde oldukça olumlu ve mütevazi bir geri dönüş ile karşılaştığımda oldukça heyecan duymuş ve mutlu olmuştum. Akademik sıkıntılar yüzünden her ne kadar bu düşünceyi bir kenara atmak zorunda kalsam da, Erol Bey'in tasarımları hakkında ufak bir yazı ile bu düşüncemi gerçekleştirmek istedim ve bu başlık ortaya çıktı. 

Öncelik ile taze bir koleksiyonu tanıtmak istiyorum, 2013 İlkbahar-Yaz Albayrak Kreasyonu... 


Albayrak podyumda kullanılan tanıtım panelinde arka fon olarak Domenichino'nun Roma'da bulunan, benim de şahsen ziyaret etme fırsatına eriştiğim San Luigi dei Francesi Kilise'sinin ana nefinin tavanını süsleyen freskodan yararlanmış, bu bile başlı başına sanat dilini konuştuğunu anlamamız için bir neden. 

Ayrıca belirtmekte fayda var büyük sanat adamı, gölge ve ışığın efendisi Caravaggio'nun da iki önemli baş yapıtı burada sergilenmekte. 

Neyse konumuza dönmekte fayda var, Albayrak'ın 2013 İlkbahar/Yaz için hazırladığı koleksiyonu sanat ile açılışı yapmakla kalmıyor, tasarımlarında her birinde yine resim sanatının, kültürlerin, renklerin, figürlerin bir harmanını sunuyor moda ve sanat severlere. 



Öncelikle ilhamının çıkış noktası olduğunu düşündüğüm San Luigi dei Francesi kilisesinin ana nef tavanındaki freskonun kıyafetlere olan yansımalarına bir göz atalım. Uçuşan etekler ve derin V dekolteler ile elbiseler, muazzam yaka detayları ile ceketler Albayrak'ın tasarımlarının başında geliyor. Kumaş detayı da bahsetmiş olduğum San Luigi Kilisesi freskosundan kesitler sunuyor; ilahi güzellikte ve Barok anlayışında yani bebek olarak tasvir edilmiş melekler, göksel dünyaya geçişi sağlayan üç boyut algısı verilmiş bulut detayları kullanılan kumaşların ana hatlarını oluşturmuş. Aslında bu yıl moda alanındaki en güzel kreasyonların, plastik sanatlar ile bağdaştırılıp yapıldığından bahsetmek hiç de yanlış olmaz. Erol Albayrak da sanata minnettarlığını bu şekilde yansıtmayı seçenlerden. 



Diğer bir örnek ise kadının dişiliğinin tam olarak yansıtıldığı tasarımlar, kadının cüretkarlığını ve toplumdaki kendi yerini arama sorgularından sıyrılmış, emin adımlar ile ilerlediği yolda vizyonunu temsil edecek olan bu tasarımlarda kullanılan figürler ise tamamen ana nef tavanındaki sahnenin izleyiciye göre sol alt köşesinde yer alan kadın detayından oluşuyor. 


Rönesans'ın en büyük iz bırakan eseri, Mona Lisa'yı tasarımının göğüs bölgesine yerleştiren Albayrak, burada sanki bizlere, kadının sanat için yaratıcı ve ilham verici yanını anlatmak istiyor. Kadınlara da ufak bir mesaj veriyor belki de; sanat eserlerinin ilham kaynağı olan sizler, her daim göğsünüzü gererek hayata karşı bir tavır sergileyin diyor. 

Barok ve Rönesans ile harmanlanmış olan bu kreasyon tabi ki sanatsal açıdan sadece bu iki sanat kavramı üzerinden oluşturulmamış, diğer tasarımları da incelediğimizde aslında Erol Albayrak'ın sanatsal açıdan nasıl bir homojen yapı kreasyon tasarladığını görebiliyoruz. 

Amazonların hayali bir kadın topluluğu olmadığını kanıtlayan arkeolog Jeannine Davis'in araştırmalarından sonra, ülkemizde de bir dönem Samsun civarlarında yaşadıkları tespit edilen Amazonlar'a ait esintileri gördüğümüz tasarım en beğenilen yapıtlardan biri olmayı hak ediyor. 



İspanyol kültürünün vazgeçilmezi olan ve erkeklerin hakimiyet alanını oluşturan boğa güreşlerinde, büyük bir cesaret ile bu işi sadece erkeklerin değil kadınların da yapabileceğini kanıtlayan Maripa Vega'nın cesaretinin Albayrak'ın tasarımlarında yer bulması da oldukça önemli. 



Hermes, Yunan mitolojisi açısından oldukça önemli bir tanrı, Zeus'un oğlu olmakla kalmayıp tanrılar arasında ki iletişimi ve ara buluculuğu da üstlenmiş, hızlı hareket edebilmesini de taktığı kanatlı şapka ve giydiği kanatlı ayakkabılara borçlu. Geç Rönesans ya da Maniyerist akımlarına dahil olan Giovanni da Bologna'nın eseri olan Hermes heykelinin kanat detaylarını, Albayrak, tasarladığı gömleğin yaka detayında ve pantolonun cep bölümlerinde kullanmış.


Defile Özge Ulusoy'un geniş çaplı etek ve hareketli bir üst giydiği tasarım, İspanyol Rönesans'ına bir gönderme niteliğinde, geniş eteğin uçlarında yer alan melekler geç Barok, erken Rönesans üslubu yapılan San Luigi freskosuna atıf ile son bulsa da, benim verdiğim örnekler dışında daha pek çok sanat, kültür ve sosyolojik yansıma barındıran bu koleksiyon ile Erol Albayrak, kadının sosyal statüsünü sorguladığı gibi, kadın dinamizmini de en iyi şekilde podyumlara aktarmış. Sanatın kadına olan borcunu bir kez daha sanat ve moda severlere gösteren tasarımcının koleksiyonları arasında ne ilk ne de son olan bu harman, her izleyiciyi hem tarihte bir yolculuğa hem de sanata farklı bir bakışa erişmeyi vaad ediyor. 

Diğer koleksiyonları hakkında da en kısa zamanda ufak yazılar yazacağım müjdesi ile yazımı sonlandırıyorum. :)





0 yorum:

Yorum Gönder

Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Maddenin Sanat Hali, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena