6 Ekim 2013 Pazar

Geçmiş gün olur ki: Christian Louboutin Fall 2011

Sanatın ve modanın harmanlandığı her çalışmayı haykırarak anlatmak, yetmez diyerek tekrar tekrar hatırlatmak boynumun borcuymuş gibi hissettiğimden bu yazı ile sizleri bir kaç yıl öncesine yolculuğa çıkmaya karar verdim.

Söz konusu Christian Louboutin olunca "geçmiş" kelimesini içim rahat bir şekilde kullanamadığımı da itiraf etmek istiyorum keza Louboutin'in ünü ve moda dünyası için atmosfer olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Tam da bulutların atmosferde kümeleşip güneşi bizden sakladığı günler içerisindeyken, sanat ile harmanlanmış Christian Louboutin 2011 lookbook'u ile güneşin göz kamaştırıcılığını hatırlatmak istedim. Her ne kadar bu lookbook'taki bazı parçalar eleştirilmiş, hatta yerilmiş olsa da fikir oldukça yaratıcı... Sunumun her alanda özel ve itinalı olması gerektiği gerçeğini bir kez daha vurgulayan Louboutin sizleri sanata ve modaya doyurmak için and içmiş... "And" deyince aklınız gündeme düştü biliyorum, kaldırıldı kaldırılacak derken yorulan gündemi bir kenara bırakın şimdi ve bu sanat dolu sunumlara en duru algınız ile göz atın, emin olun sonunda "vay be" cümlesini oluşturacak beyin hücreleriniz gördüklerini saklamak için birbirleriyle yarışacaklar...

İlk çalışma Marie - Guilleme Benoit'in Portrait d'une Negresse adlı eseri. İnsanlık tarihinin en kötü imajlarından biri olan siyahi köleliğin yasal olarak yasaklanmış olmasından sonra yapılan eser her ne kadar kadın vücudunu seyirlik bir olgu olarak yansıtmasıyla tepki toplayabilme potansiyeline sahip olsa da hem feminizm hem de siyahi haklarının simgesi haline gelmiş. Günümüzde Louvre Museum'da sanat severler ile buluşan eserde bilinçli bir deformasyon söz konusu, orijinalinin tersine havada duran el bence eserin kazandığı simgeselliği kırmak ve algıyı Louboutin tasarımı ayakkabıya yöneltmek için yapılmış. 




Jean Baptiste - Camille Corot - Portrait of a Girl isimli tablosu ile bütünleştirilmiş Louboutin Halte dikkat çekiyor. Tablonun orijinali 1.3 milyon dolar etmesi ve hikayesi ile de meşhur, tablonun sahibi çok sarhoş olduğu bir zamanda tabloyu satmak istiyor ancak kaybediyor, günümüzde nerede olduğu ise meçhul. 



Georges de la Tour - Magdalene and the Flame adlı eser 1640 yılına tarihli. Gölge ve ışık kullanımı açısından sanat tarihinde oldukça prestijli bir yere sahip. Simgeselliğinin verdiği edinimler ile adı oldukça eser ve çözümlemeye konu olmuş olan tabloda deformasyon yok denilecek kadar az, tek fark Louboutin Puck ile anlaşılıyor denilebilir. 




Francois Clouet - Elizabeth of Austria adlı eser diğer kullanılan tablolar arasında en çok deformasyona uğramış olanı, orijinalinde taht görünmezken Louboutin versiyonunda tahta nazik dokunuşlar ile oturmasına rağmen tahtından vazgeçmeyeceği imajını çizen Elizabeth, belki de Louboutin'in vermek istediği "Louboutin tasarımlar ile asil ve kendine hakim duruşunuzdan vazgeçemeyeceksiniz" sloganını bizlere haykırıyordur, kim bilir... 



Jean-Marc Nattier - Marquise d'Antin tablosunda görülen Markiz Antin'in duruşunu tamamlayan bir elde sevimli ve naif kuş diğer tarafta kuş tüyleri ile oluşturulmuş Artemis çanta biraz ironik olsa da tanıtım açısından rahatsız edici değil. Tom Ford'un sloganı "seks satar"dan Markiz de nasibini almış görünüyor, dolgun ve ön plana alınan göğüsler, naturel bir kırmızı ile ortaya çıkarılmış hafif aralık dudaklar ve yumuşak bakışlar... 




























Francisco de Zurbaran - Saint Dorothy tablosu her ne kadar çok bilindik olmasa da, Zurbaran için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İspanyol ve dünya sanat tarihi açısından oldukça önemli bir kişilik olan sanatçı ışık ve gölge kullanımları açısından da İspanyol Caravaggio olarak adlandırılıyor. Louboutin tanıtımında da fotoğraftaki ışık ve gölgelerin vurgulanmış olması büyük bir jest olmuş bence. Kumaş kıvrımlarındaki yumuşak keskinlik ise oldukça hayranlık uyandırıcı, tabi asıl vurgulanan yer de meyve tabağına yerleştirilmiş kontrast renkler ile tasarlanmış 8 Mignons modeli...


















James McNeil Whistler - Whistler's Model sanat tarihine dair yazılmış kaynaklarda mutlaka rastlayacağınız bir tablo. Viktoryen Dönem'in Mona Lisa'sı olarak da bilinen eserde Whistler'in annesi kucağında Louboutin Tootsie modelini tutuyor.

Sanata olan yakınlık her zaman hayranlık uyandırıyor değil mi! Öyleyse sanat dolu günler...

0 yorum:

Yorum Gönder

Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Maddenin Sanat Hali, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena