17 Mayıs 2013 Cuma

Beden mimarı: Lucy Mcrae

İnsan bedeni, ilk sanat eserleri olarak kabul edebileceğimiz mağara resimlerinden (Lascaux ve türevleri) bu güne sanatın içerisinde betimlenen ve sanatın ana malzemesi olarak işlevini koruyor. M.Ö. 30,000'lerden çağımıza kadar sanat içerisinde yer alan insan bedeni, sanatçıların vazgeçilmez çalışma alanlarından biri olmasıyla, insanın kendini yaratıcı sıfatıyla bütünleştirmeye çalışmasının bir meyvesi olarak sanatın ana hattını oluşturuyor.



Eser üreten/yaratan sanatçı sanatın gelişim çizgisinde, başlangıç olarak çizgiselliği ve daha sonraları tekniksel gelişmeler ile insan bedeninin en "güzel"ini resmetmeyi hedeflemiştir, akımların farklı yorumlamaları ile karşılaşılsa da Rönesans'ta ki muazzam insan bedenlerini göz ardı edemeyiz. Rönesans deyince akla gelen ilk isimlerden olan Leonardo da Vinci'nin beden üzerine yürüttüğü çalışmalara dair bir çok bilgiyi, sanatçının çizimlerinde de görebiliyoruz. Rönesans insanı olarak tanımlanan her konu hakkında bilgili ve söz sahibi insan modelinin kabul gördüğü dönemlerde yaşamış olan Leonardo da Vinci resim, tıp, matematik, mimari alanındaki çalışmaları ile bu tanımın hakkını yeterince veren bir sanatçı olarak anılır ve beden üzerine onun da kültürel dağarcığımıza kattıkları yadsınamayacak ölçüdedir. Döneminin dini baskılarına karşı gelerek yürüttüğü kadavra çalışmaları ve çalışmalarını resmetmesi ile bilinmeyeni bilinir yaptığı gibi, sanatsal açıdan da büyük övgü gerektiren çizimler yapmıştır. Anne karnında resmettiği bebeği, ineklerin hamilelik süreçlerini gözleyip insana uyarlayarak hayali resmetmiştir. İnsan bedeninin sanatsal değerlerini de araştıran Da Vinci, çok bilinen eserlerinden biri olan Vitrivius Adamı ile altın oranı insan bedenine yansıtarak, doğal kusursuzluğun nasıl olabileceğini sorgulamıştır. 


İnsan bedeninin kusursuzluğu ve en kusursuz şekilde betimlenmesi için çalışan sanatçılar, Rönesans ile bu muazzamlığı yakalamışlar ve insan bedeni Rönesans'tan sonra bir çok deformasyona, uzuvların oranları ile oynanmasına sahne olmuştur. (bknz. Maniyerizm) Günümüzde de farklı yorumlar ve soyut betimler ile ele alınan insan bedeni, artık çok farklı bir alanda, geleceğe yönelik tasarımların malzemesi halini almış ve hayali zorlayan, şaşırtan eserlere yerini bırakmış durumda. 

Sanat; sanattan almış olduğu mirası, geleceğe yönelik tasarımlar ile yoğurur hale gele dursun, insan bedeninin tasarımını bir şekilde gerçekleştirmeye çalışan Lucy Mcrae geleceğin bedenleri fikrini kişisel yorumları ile günümüz sanatına uyarlamış durumda. Mcrae'nin beden mimarlığı adını verdiği bu çalışmaları her ne kadar geleceğin insanoğlunu yansıtmasa da, sanat eseri olma hakkını ellerinden almamız mümkün değil. Sanatçının özgün ve ünik çalışmaları hayret verici olduğu kadar övgü ile söz edilesi de. Sözü dolandırmadan Lucy Mcrae'nin eserlerine geçmek istiyorum. 











Beden inşa etmenin yanında, gelecekte evrimsel sürecimizi böyle tamamlayacağımız yönünde henüz kabul görmüş bir bilimsel görüş olmasa da en azından Mcrae'nin düşsel geceleği bu yönde. Gelecekte bu tarz insanlar görecek miyiz emin olmasam da, Lucy Mcrae adını daha çok duyacağımızdan şüphem yok, çünkü üzerinde çalışmakta olduğu "ağızdan alınan kapsül şeklindeki parfüm" fikri ile geleceğin koku endüstrisine damga vuracağı kesin. Düşüncesinin temelinde, yoğunlaştırılmış şekilde esanslar ya da koku yayılımını sağlayan maddelerin vücut tarafından emilmesini sağlayıp, deride ki gözenekler ile de terliyor gibi dışarıya salınımını sağlamak yatıyor. Alışılmışın dışında bir fikir olsa da geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum. Henüz şimdilik tasarım sürecinde olan kapsül parfümün tanıtım videosu da başlı başına bir sanat eseri. 

Lucy Mcrae yazıma veda etmeden paylaşmak istediğim bir başka video daha var, o da beden mimarının kendi ağzından çalışmalarını anlattığı güzel bir konferans konuşması, izlenilesi. 

0 yorum:

Yorum Gönder

Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Maddenin Sanat Hali, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena